“Gece Dersleri”nde Gülfidan’nın hayattaki arayışı 18 yaşının baharında
yaşadığı dönüşümü anlatılıyor. Gülfüdan henüz 18 yaşında genç bir kız iken
illegal grupların düşünce sistemlerini kendine yakın bulur ve ne varsa
hayatında tümünü ardında bırakıp katılır yasa dışı bir örgütün içine. Büyük hayallerle
geldiği örgütün içinde yaşananların aslında hiç de görüldüğü gibi olmadığını
alt katmanlarda dönen çıkar çarklarının yavaş yavaş farkına varmaya başlar.
Daha bu genç yaşında ve ömrü boyunca evlenmesi, anne olması kadına dair olan
davranışları takınması yasaklanır. Her şey örgütün kuralları çerçevesinde olmak
zorundadır. Gülfidan ise aşık olmak, anne olmak, kadın olarak kadınlığıyla da
var olmak ister. Sayfalar arasında dolanırken örgütün iç yapısı kirli bir
çamaşır sepeti misali tek tek önümüze dökülür. Gülfidan büyük bir arzuyla
geldiği örgütten bu defa kurtulmak için mücadele verecektir. Gülfidan’ın
pişmanlığına baktığımızda Efkan Şeşen’in söylediği “Vakitsiz” şarkısı
Gülfidan’nın yaşamıyla paralellik gösterdiği görülür.Gülfidan örgütte iken
birçok arkadaşının kaybı, kendi hayal kırıklığı Efkan Şeşen’nin “Vakitsiz”deki
“Beni yormayın, beni kırmayın
anlamazsanız kalsın /Hiç dokunmayın /Deniz sakine, dağlar
çiçeğe /İçten vermeye geçemedik, geçemedik” sözleri bir anlamda Gülfidan’nın
düşüncelerine tercüman olur. Gülfidan hayal kırıklığına uğramıştır. Şarkıdaki
“Vakitsiz bir sonbaharın akşamındayım/Candan öte dermansızım köşelerdeyim” onun
içinde bulunduğu ruh halini yansıtmaktadır. Genel olarak Gülfidan’ın yaşadığı
hayal kırıklığı “Vakitsiz” şarkısında neredeyse birebir konu edinilmiş.
Efkan
Şeşen - Vakitsiz
Vakitsiz bir sonbahar
akşamındaydım
Candan öte dermansızım köşelerdeyim
Yar koynuna yatsam bile gurbetlerdeyim
Çok arkadaş kaybetmişim dalgınlardayım
Beni yormayın, beni kırmayın anlamazsanız kalsın
Hiç dokunmayın
Deniz sakine, dağlar çiçeğe
İçten vermeye geçemedik, geçemedik
Koca kışın ayazından vay
Vakitsiz bir sonbahara yakalandık vay
Yaz düşünde çok sarardık
Yaza varmadan
Bir adım bir adım daha
Büyüsün artık
Bir çok anı sıcak henüz
Candan öte dermansızım köşelerdeyim
Yar koynuna yatsam bile gurbetlerdeyim
Çok arkadaş kaybetmişim dalgınlardayım
Beni yormayın, beni kırmayın anlamazsanız kalsın
Hiç dokunmayın
Deniz sakine, dağlar çiçeğe
İçten vermeye geçemedik, geçemedik
Koca kışın ayazından vay
Vakitsiz bir sonbahara yakalandık vay
Yaz düşünde çok sarardık
Yaza varmadan
Bir adım bir adım daha
Büyüsün artık
Bir çok anı sıcak henüz
Yüreğe
kattık
Gözlerimde canlanıyor
Gülüşü içten
Çok arkadaş kaybetmişim
Hiç kararmadım
Beni yormayın, beni kırmayın
Anlamazsanız kalsın
Hiç dokunmayın
Deniz sakine, dağlar çiçeğe
İçten vermeye
Geçeceğiz geçeceğiz
Koca kışın ayazından vay
Vakitsiz bir sonbahara yakalandık vay
Yüz düşünde çok özledik
Yaza varmayı
Gözlerimde canlanıyor
Gülüşü içten
Çok arkadaş kaybetmişim
Hiç kararmadım
Beni yormayın, beni kırmayın
Anlamazsanız kalsın
Hiç dokunmayın
Deniz sakine, dağlar çiçeğe
İçten vermeye
Geçeceğiz geçeceğiz
Koca kışın ayazından vay
Vakitsiz bir sonbahara yakalandık vay
Yüz düşünde çok özledik
Yaza varmayı
Gülfidan
örgüte katıldıktan sonra kadınlığa dair olan uzun saçları kesilir, makyaj vb.
kadınsı şeyler yasaklanır. Gülfidan’ın hevesle çıktığı yoldan büyük bir hüzünle
dönmesi ona yapılanlar onun zihninde yer edinir. Yaptığı analizler sonucunda
tekrar kendini kurtarmak için kendinde güç bulur. Bakıldığında Gülfidan’nın o
hayal kırıklığına en iyi Attila İlhan’ın muhtemelen yasa dışı örgütlere katılan
bir kadına ithafen yazdığı bu şiir Gülfidan’a, onun hayatına biçilmiş bir
kaftandır. “Bir bıçağın ağzında yürür
gibiydin /Demirlerin soğukluğu
soluk dudaklarında /Gözlerinde
karanlığı dar hücrelerin /Seni
görür görmez özgürlüğümden utandım “
Gülfidan özgürlük için yola çıkarken özgürlüğünden olur. Bu dizeler de onun bu
haya kırıklığını iyi bir şekilde göstermektedir. “Kibritim yok, demek cigaraya başladın /Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var /Böyle bir kız değildin sen eskiden /Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar? /Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken /O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi /Çok değişmişsin birden tanıyamadım”
dizeleri Gülfidan’ın yaşadığı hayal kırıklığını anlatması bakımından oldukça
önemlidir.
Sana Ne Yaptılar
O
sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım.
Saçların uzundu, omuzlarına akardı
Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından
Onlar mı kestiler, sen mi kısalttın
Gülerdin, içimize aylar doğardı
Görünmez dağların arkasından
Eski gülümsemeni beyhude aradım
O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım.
Bir çay içer misin, yoksa kahve mi
Kibritim yok, demek cigaraya başladın
Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var
Böyle bir kız değildin sen eskiden
Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?
Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım.
Saçların uzundu, omuzlarına akardı
Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından
Onlar mı kestiler, sen mi kısalttın
Gülerdin, içimize aylar doğardı
Görünmez dağların arkasından
Eski gülümsemeni beyhude aradım
O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım.
Bir çay içer misin, yoksa kahve mi
Kibritim yok, demek cigaraya başladın
Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var
Böyle bir kız değildin sen eskiden
Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?
Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım
Attila İlhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder